Geveze Sohbet Odaları

Geveze Sohbet Odaları

Çok gezen mi bilir çok okuyan mı? İlk defa bu soruyu 3 sınıfta öğretmenimiz sormuştu. Bu konuda bir değerlendirme yapıp fikrimizi  yazmamızı istemişti. O günlerde tabi gezmek o kadar popüler değildi, bizde daha özgürce hareket edemiyorduk, anne babalarımıza bağlıydık. Ben diğer öğrencilere nazaran daha şanslıydım. Her sene tatilde memlekete gidiyorduk.

Gel gelelim sorunun o gün ki, çocuk aklı ile verilmiş cevabına. Okumayı çok sevdiğimden, ve her okuduğum kitap beni ayrı bir yolculuğa çıkarttığına inandığımdan “okumak” dedim. Okuyarak da gezmek mümkündü, hayal gücümüzü kullanarak olduğumuz hikayeyi benimseyerek, biz de bir nevi yolculuk içindeydik. Bir başka yüzyıla, bir başka mekana ve bir başka hayata uzanan bir yolculuk! Sınıfça ortak kararımız “okumaktan” yanaydı. Sanırım öğretmenimizde okuma sevgimizi böyle arttırmaya çalıştı.

Peki ya şimdi, büyüdük belirli tecrübeler edindik, soruya farklı boyuttan yaklaşabilir miyiz?

Hiç şüphe yok ki, okumanın bilgiye erişimde en önemli kaynaklardan biri olduğu. Bizim yıllarımızda çok nadir olan çocuk seyahat kitapları, şimdi ki çocuklar için büyük bir  şans olmakla birlikte, raflarda minik okurlarını bekliyor. Bu kitapları okuyan çocuklar yeni yerler, ülkeler, farklı kültürler hakkında bilgilere kolay ve hızlıca sahip olabiliyor. Bu bilgilere internetten ulaşmak da mümkündür tabi. Bedava sohbet sitelerinden, yeni dostluklar kurup bire bir merak ettiklerini öğrenme şansı doğuyor.  Kalıcı dostluklar edinebiliyoruz. Ama net bir cevap vermekte zorlanıyorum. “Çok mu gezen çok mu okuyan bilir” tartışmaya açık bir konudur.

Yıllar öncesinde bahsediliyor olsaydı, kendi düşünceme göre çok gezenin bileceği olurdu. Fakat günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte, dünya ile iletişimimiz daha kolaylaştı ve yeni bilgilere erişmemiz de. Bu sebeple çok okuyanın, çok internette dolaşanın, çok sosyal medya kullananın, daha çok bileceği düşüncesi ağır basıyor.

Çok gezen insan, zamanın önemli kısmını yolculukta geçirir. Gezdiği ve gördüğü yerleri görsel hafızasına kaydeder, gördüğü ve yaşadıklarını not eder, tecrübe edinir, anı olarak kalır.

Çok okuyan ise, kitaplardan, internetten ve arşivlerden bilgiye ulaşır. Sözlü sohbetlerden, muhabbetlerden yararlana bilir. Okuyarak öğrendiklerimizin sınırlı olduğunu unutmamak gerekir.

Konuda 17. Yüzyılın gezginlerinden biri olan Evliya Çelebiden bahsetmezsek olmaz. 50 yıl boyunca Osmanlı topraklarını gezmiş ve bu anılarını Seyahatname adlı kitabında toplamıştır. Ruhu şaad olsun!

Evliya Çelebi Seyahatname’nin girişinde seyahate duyduğu ilgiyi şu şekilde anlatmış; Bir gece rüyasında Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed’i gördüğünden bahseder. Sevgili Peygamberimizden “şefaat” diyeceğine dili sürçerek “seyahat” der ve bunun üzerine uzak ülkeleri görme imkanı verilir, velhasılı kelam zikrin neyse fikrin odur.

Şimdi ben de diyorum ki, çok okuyan mı, çok gezen mi, çok sohbet eden mi bilir ?

Zamanımızın artık teknoloji çağı olduğu ve her türlü imkana hemen ulaşabildiğimizi daha önce ifade etmiştik. İnternet ve mobil ağlar üzerinden sohbet sitelerine giriş sağlayarak dünyanın farklı yerlerinden insanlarla muhabbet edebilme imkanı buluyoruz. Tabi ki sohbet odalarında chat yaptığımız kişilerden bulundukları yerlerle ilgili oldukça önemli bilgiler  de alabiliyoruz. Dünyanın farklı farklı yerlerinden, farklı ülkelerden, farklı şehirlerden giren kişiler ile hem mobil sohbet hem web sohbet ederek istediğiniz bilgileri sorabilir ve öğrenebilirsiniz.

Evet kıymetli arkadaşlar, lakirti sohbet sitemizde de yine mobil sohbet uygulamalarını kullanarak bahsettiğimiz şekilde sohbetten istifade edebilirsiniz. Sizleri sunucumuzda bilgi dağarcığınızı geliştirecek kaliteli sohbet imkanlarından faydalanmaya davet ediyoruz.

Hoş sohbetler dileği ile…

LAKIRTI.COM

Yazan: HcR